Moltke, babası Danimarka’ya hizmet eden Alman generali Friedrich Philipp Victor Von Moltke ve Prusyalı bir annenin oğlu olarak 26 Ekim 1800 yılında Parchim’de doğdu. Moltke dokuz yaşına geldiğinde Holstein’de bulunan yatılı okula gönderildi. On iki yaşına geldiğinde Danimarka ordusu için Kopenhag’taki askeri okula başladı. 18 yaşına geldiğinde Danimarka kralının yaveri ve Oldenburg Piyade Alayı’nın ikinci teğmeni oldu. Üç sene sonra ise 21 yaşına geldiğinde kıdem kaybına rağmen Prusya hizmetine girmeye karar verdi. Bir sene sonra tekrar teğmen olan Moltke, 23 yaşına gelince Prusya Askeri Akademisi’ne girdi ve buradan 1826 yılında mezun oldu.
Mezun olduktan sonra harp okulu sorumluluğu üstlenen Moltke, daha sonra üç yıl boyunca Silezya ve Posen’de askeri amaçlı keşiflerde görev aldı. İlerleyen yıllarda 1832 yılında ilk olarak Berlin’de bulunan genelkurmaylıkta görevlendirildi. 1833 yılında ise Üstteğmenliğe terfi etti. Döneminde Prens William da dahil olmak üzere parlak bir subay olarak anılıyordu.
Sarayda ve üst tabakada geçirdiği dönemler Moltke’yi seyahat, edebiyat ve tarih alanlarında geliştirdi. 1827 yılında “The Two Friends” adında bir roman yayınladı. Bir yıl sonra ise Polonya hakkındaki kendi gözlemlerine dayanan “An Account of the Internal Circumstances and Social Conditions of Poland” isimli eserini yayınladı. 1831 yılında ise “Holland and Belgium in their Mutual Relations, from their Seperation under Philip II to their Reunion under William I” isimli denemesini kaleme aldı. Ayrıca akıcı bir şekilde İngilizce ve Almanca biliyordu
1835 yılında yüzbaşı olan Moltke, 6 ay süreyle Doğu Avrupa’da seyahat edebilmek için izin aldı. İstanbul’da bir süre geçirdikten sonra Sultan II. Mahmud’un Osmanlı ordsunu modernizasyonu için davet aldı. Berlin’den izni alan Moltke, sultanın teklifini kabul ederek çalışmalarına başladı. İstanbul’daki iki yılın ardından Çanakkale’de de incelemelerde bulunup, Balkanlarda Eflak, Bulgaristan ve tüm Rumeli’yi dolaştı. Ayrıca kaldığı süre boyunca Türkçesini de geliştirdi.
1839-1841 yılları arasında patlak veren Kavalalı-Osmanlı savaşı sırasında ise danışman olarak görevlendirildi. Moltke bu görevi sırasında Osmanlı’nın çoğu yerini gezerek haritasını çıkardı. 1839 yılında savaş için Güneydoğu’ya hareket eden Moltke, kendi görüşlerinin dinlenmemesi üzerine buradaki görevinden istifa ederek topçu birliğinin başına geçti. Osmanlı ordusu yenilse de Moltke, 7 Kasım 1839 yılında “Pour le Merite” nişanını aldı. Savaş sonrası önce Karadeniz’e daha sonra da İstanbul’a dönen Moltke, Sultan’ın ölümü sonrasında da Berlin’e geri döndü.
Moltke, ülkesine döndükten sonra yazdığı mektupların bazılarını “Letters on Conditions and Events in Turkey in the Years 1835 to 1839” adı ile yayınlandı. 1840 yılına gelindiğinde Moltke, Berlin’de konuşlanmış olan IV. Kolordunun başına getirildi. Buradaki görevinde ise yanındaki diğer Alman gezginlerle birlikte İstanbul ve Küçük Asya’nın bir haritasını çıkarttılar. Daha sonra da bu göreviyle bağlantılı olarak bir anı kitabı yazdı.
İlerleyen vakitlerde demiryolları ile ilgilenen Moltke, Hamburg-Berlin demiryolunun ilk yöneticilerinden biri oldu. Almanya henüz ilk demiryolunu inşa etmeden, demiryollarının askeri öneminin farkına varan Moltke, 1843 yılında “What Conideration should determine the Choice of the Course of Railways?” isimli makalesini yayınladı. Genelkurmayı da demiryolu yapımı konusunda yönlendirmeye çalışmıştır. Varlığının hatırı sayılır bir kısmını buraya yatıran Moltke, yatırımından bir servet kazandı. Daha sonra da Genelkurmay’a demiryollarının askeri kullanımına dair işlev görecek olan Demiryolları Dairesi’nin kurulmasında rol almıştır.
1845 yılında askeri çevreler tarafından iyi karşılanan “The Russo-Turkish Campaign in Europe, 1828-1829” isimli eserini yayınlamıştır. Aynı yıl içerisinde de Prusya Prensi Henry’nin özel yaveri olarak Roma’da görev yapmıştır. Buradaki görevi aracılığı ile Roma’nın bir haritasını oluşturdu. 1848 yılında ise karargâhı Magdeburg’da bulunan 4. Kolordu’nun Kurmay Başkanı oldu. Burada süren 7 yıllık görevinin ardından ise Yarbaylığa ve ardından Albaylığa yükseldi. 1855 yılında ise Prens Frederick William’ın (İmparator III. Frederick) kişisel yardımcısı ve akıl hocalığını yaptı.
29 Ekim 1857 yılında Edwin von Manteuffel’in önerisi ile yeni kral Moltke’yi Prusya Genelkurmay Başkanı olarak atadı. Göreve gelir gelmez Prusya ordusunun stratejik ve taktik yöntemlerinde değişiklikler yaptı. Yaptığı değişiklikler içerisinde, iletişim ve silahlanma yolları, subayların eğitimleri ve ordunun seferberliği konularında değişiklikler yaptı. Bütün bunlara ek olarak Avrupa politikası üzerine bir çalışma başlattı. 1860 yılına geldiğinde bütün reformlarını tamamlamıştı.
1859 yılındaki Avusturya-Sardunya Savaşı Prusya ordusunun seferberlik sürecine girmesine neden oldu. Fakat Prusya savaşa katılmadı. Seferberlik sonrası ordu yeniden modernize edilerek gücü yaklaşık olarak 2 katına çıkarıldı. Ancak buradaki modernizasyon Moltke’nin eseri değildi. Modernizasyon Prens naibi William ve Savaş Bakanı Albrecht von Roon’un çalışmasıydı. Moltke, İtalya seferini yakından takip ederek, 1862 yılında bir tarih kitabı yazdı.
1860 yılına gelindiğinde Moltke, askeri konsile Demiryolu Bölümü ekledi. Moltke, Mısır’dan döndüğünden beri demiryollarına fazlasıyla önem verip, yaygınlaşması için çalışmalar yapıyordu. Demiryolu çalışmaları yaptığı dönemde de şu görüşü önemlidir; “Demiryolundaki her yeni gelişme askeri bir faydadır ve ulusal savunma için demiryollarımızı tamamlamak için birkaç milyon harcamak yeni kaleler inşa etmekten çok daha kârlıdır.”.
1862 yılında Danimarka ile ilgili fikri alınan Moltke, savaşın sona ermesinin zor olacağını, Danimarka’nın adalara çekilerek deniz gücünü kullanacağını ve bu güç sayesinde herhangi bir saldırıya maruz kalmayacağını belirtti. Şubat 1864’e gelindiğinde ise her şey Moltke’nin dediği gibi oldu ve savaş sona ermeyerek Danimarka adalara çekilip güvenliğini sağladı. 30 Nisan 1964’te Moltke, Alman kuvvetlerinin kurmay başkanı olarak gönderildi. Funen ve Als’ın ele geçirilmesi Moltke tarafından gerçekleştirildi. 29 Haziran’da ise Moltke ve Friedrich Graf von Wrangel, Funen’e çıkarma yapmayı plandı. Burada hızlı bir hakimiyet kuran Alman birlikleri Avusturya ile adanın birçoğunu ele geçirdi. Savaşa daha fazla devam edemeyeceğini düşünen Danimarka ise, Viyana Antlaşması’nı imzalayarak savaşta yenildiğini kabul etti.
Savaş görüşü olarak Moltke, Antoine-Henri Jomini’nin aksine, strateji kurmayı amaçlara uyarlayan pratik bir sanat olarak görüyordu. Napolyon’un savaş görüşünü modernize ederek, ateşli silahların büyük savunma gücünü ilk fark edenlerden olmuştu.
Clausewitz’in fikirlerini benimseyip geliştirmiş ve “Savaşın amacı hükümetin politikasını silahla yürütmektir.” demiştir. Moltke’nin Rusya ve Fransa savaş planlarında görülen en önemli stratejisi, saldırı-savunma stratejisidir. Buna göre ordusu, düşmanın iletişim hatlarını kesecek ve hemen ardından savunma pozisyonuna geçerek, düşman iletişim hatlarını onarırken tekrar saldırıya geçecek. Moltke, atış gücünün savunmayı arttırdığını ve ordu büyüklüğündeki artışın ise kanat manevralarını kolaylaştırdığını fark etmiştir.
Moltke, savaş stratejisinin özünde kolorduların yürüyüş ve savaş anı toparlanmalarında olduğunu düşünüyordu. Ona göre bir günde bir yol boyunca sadece bir kolordu hareket ettirilebilirdi. Daha fazlası lojistik sıkıntısı oluşturması ve savaş anında arkada kalan gruplardan yararlanamayacağı anlamına geliyordu. Büyük bir ordunun kontrolü yalnızca orduyu gruplara bölmenin ve her grup veya kolordunun başındaki komutanlar aracılığı ile yönetilmesi gerektiğini düşünüyordu.
Aynı zamanda orduların büyümesi, ordunun üzerindeki kontrolü zorlaştırıyordu. Ona göre, astlar inisiyatif kullanabilmeli ve yerine göre bağımsız hareket edebilmeliydi. Yapılan sefer planları her türlü ademi merkeziyetçi hareketleri desteklemeliydi. Bu nedenlerle Moltke, her zaman orduya bağımsız karar alacak güçlü subaylar yetiştirme taraftarıydı.
Moltke’nin fikri; askeri stratejinin bir seçenekler sistemi olduğuydu. Planlanabilecek tek şey seferin başıydı. Askeri liderin tek görevinin ise tüm olası sonuçların kapsamlı şekilde planlayıp düşünmesi olduğu fikrini benimsiyordu.
Moltke, Avusturya-Prusya savaşından önce de piyade generalliğine terfi etmişti. 1866 yılında yönettiği savaştaki ana planı şu şekildedir: Karşısında kalabalık bir Avusturya-Saksonya ordusu ve Kuzey ve Güney Alman orduları vardı. Prusya kuvvetleri sayıca daha az olsa da, Moltke savaşta plan olarak avantaj kazanmaya kararlıydı. Moltke orduyu Birinci Ordu, İkinci Ordu ve Elbe Ordusu olarak üçe böldü.
Avusturya ve Saksonya orduları ile olan savaştaki asıl zorluk orduyu savaşa hazır hale getirmekti. Moltke’nin demiryolları hakkındaki bilgisi ona fazlasıyla zaman kazandırdı. Prusya içerisinden Güneye doğru beş farklı demiryolu hattı vardı ve bu hatlar sayesinde ordu hızlıca sınıra ulaştırıldı. Saksonya üzerine yürüyen ordu, Saksonya’nın Bohemya’ya kadar çekilmesini sağladı. Moltke için yeni sorun arasında 160km bulanan iki orduyu nasıl birleştireceğiydi. Bu birleşme sonucunda da asıl planı düşmanı iki ordunun arasına almaktı. Moltke orduların başındaki prenslere ordularını Gitschin’de birleştirme fikrini söylese de, Friedrich Karl kendi ordusuna saldırı emri vererek ilerlemeye devam etti.
Ludwig von Benedek komutasındaki Avusturyalılar, Moltke’nin düşündüğünden daha hızlı hareket ettiler. Benedek, Prens Frederick Charles’a karşı koyabilecekken, odağını Prens Frederick William’a odaklamıştı. Sonucunda da yenildi. Moltke’nin iki ordusu artık birbirine ve düşmana yakındı. En nihayetinde 3 Temmuz’da başlayan taarruz ile Avusturya ordusu yenildi.
Fakat Moltke bundan memnun değildi. (Königgratz Muharebesi) Avusturya’nın geri çekilmesini engellemek için Elbe Ordusu’nu Königgratz’ın yukarısına çıkartmaya çalıştı, fakat komutan vaktinde orada olamadı. Birinci Ordu’nun da taarruz gücünü azaltarak Avusturya ordusunu bulunduğu konumda tutmaya çalıştı fakat bu da başarısızlıkla sonuçlandı. Barış görüşmeleri sırasında da Saksonya Krallığını fiilen ilhak etme fikrini sunsa da bu görüşüne Bismarck karşı çıktı. Bismarck’ın asıl endişesi Fransa ile karşı karşıya gelmemekti. Moltke ise aynı anda hem Fransızlarla hem de Avusturyalılarla savaşabileceğini düşünüyordu ve bu planlarını Bismarck’a sundu. Fakat nihayetinde bu da gerçekleşmedi.
Moltke, 1871 yılındaki Prusya önderliğindeki Almanya’nın kurulmasına yol açan Fransa-Prusya Savaşı’nı yeniden planladı ve bütün orduyu yönetti. Moltke’nin ölümünden sonra yayınlanan belgeler göstermiştir ki; Moltke bu savaşın her detayını yıllardır planlamıştır. Ordunun demiryolları ile taşınmasına ilişkin sistemlerin ve bu sistemlerin ordunun büyümesiyle birlikte yeniden düzenlenmesi Moltke’nin detaylara ne kadar önem verdiğini kanıtlar niteliktedir. Nitekim 1866 yılındaki başarıları Moltke’nin konumunu iyice güçlendirmiş ve 5 Temmuz 1870 tarihinde seferberlik başladığı zaman Moltke’nin planları koşulsuz bir şekilde kabul edilmiştir. Hemen ardından ise Genelkurmay Başkanı olarak atanıp kraliyet emirlerine eş değer yetkilere sahip oldu.
Moltke’nin asıl planı, tüm orduyu Mainz’ın güneyinde toplamaktı. Fransızlar Belçika ve Lüksemburg üzerinden Köln’e doğru ilerlerse Moltke onların kanatlarına doğru saldırabilecekti. Aynı zamanda Koblenz, Köln ve Wesel kaleleri önemli birer engeldi. Eğer Fransızlar Güney Almanya’dan gelmeye kalkışırsa da Almanların Ren Nehri üzerindeki hakimiyeti Fransızları tehdit edecekti. Moltke, Fransızların ordularını Metz, küçük bir bölümünü de Strasbourg yakınlarında toplayacağını tahmin ediyordu.
Alman kuvvetleri üç ordu halinde konuşlanmıştı. Von Steinmetz komutasındaki 60.000 kişilik ordu Moselle’de, Prusya Prensi Friedrich Karl komutasındaki 130.000 kişilik ikinci ordu Homburg civarında, Prens Frederick William komutasındaki 130.000 kişilik üçüncü ordu ise Landau’da konuşlanmıştı. Avusturya-Macaristan’ın Fransa ile ortak hareket etme ihtimaline karşı üç kolordu Kuzeydoğu Almanya’da bekliyordu.
Moltke’nin planı üç ordunun aynı anda ilerlerken sağa doğru dönmesi ve böylece sağdaki ilk ordunun Metz’in karşısında bulunan Moselle kıyısına ulaşması, ikinci ve üçüncü orduların ise ilerlemesi, üçüncğ ordunun Strasbourg yakınlarındaki Fransız kuvvetlerini yenmesi, ikici ordunun ise Pont-a-Mousson yakınlarındaki Moselle’e saldırmasıydı. Fransız ordusu ikinci ordunun önünde bulunursa, ikinci ordu önden, birinci ya da üçüncü ordu yandan saldıracaktı. Saarburg’dan Luneville’e kadar olan hattın kuzeyinde ya da üzerinde bulunursa, ikinci ve üçüncü ordular tarafından iş birliği içinde iki taraftan saldırıya uğrayabilirlerdi. Büyük sağ kolun ana amacı, Fransız ordusuna, onu kuzeye sürecek ve Paris ile iletişimini kesecek şekilde saldırmaktı. En sonda ise Fransız ordusu yenilerek Paris üzerine harekete geçilecekti.
Plan ana hatlarıyla uygulandı. Wörth Muharebesi erken başlatıldı. Amaçlandığı gibi gitmeyen muharebe MacMahon’un ordusunun ele geçirilmesine değil, yalnızca geri çekilmesine neden oldu. Spiecheren Muharebesi ise Bazaine’in ordusunu ise öndeki ikinci ordu ve solundaki birinci ordunun saldırısı ile yenilgiye uğratıldı.
Moltke, bir orduyu Metz’de Bazaine’i kuşatmak üzere bıraktı ve diğer iki orduyla birlikte, MacMahon’un ordusunun bulunduğu Paris’e doğru yola çıktı. Fakat MacMahon’un, Bazaine’i kurtarmak için kuzeydoğuya doğru ilerlendiği istihbaratı ile Moltke, tüm ordusunu kuzeye doğru yönlendirdi. MacMahon’un sağ kanadı Meuse Nehri üzerine saldırıya uğradı. Bu saldırı sonrası ordusu Sedan’da toplanabildi.
Sedan Muharebesi’nde iki Alman ordusu, Fransız ordusunu kuşattı. Moltke, daha sonra Paris’e ilerlemeye devam etti. Artık asıl strateji eldeki araçlarla Metz ve Paris’i düşürmekti. Metz Kuşatması 27 Ekim’de sona erdi. 28 Ocak 1871’de ise Versailles’da imzalanan ateşkes savaşı fiilen bitirdi.
Ekim 1870’te Moltke, Fransa-Prusya Savaşı sırasındaki hizmetleri ve Sedan Muharebesi’ndeki zaferinin ödülü olarak Graf (Kont) ilan edildi. Haziran 1871’de ise mareşal rütbesine terfi etti. 1867-1871 yılları arasında ise Kuzey Almanya Konfederasyonu Diyet’inde görev aldı ve daha sonra 1871-1891 arasında ise Reichstag üyeliği yaptı.
Moltke gözetiminde Genelkurmay Başkanlığı, İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı, Schleswig Savaşı, Avusturya-Prusya Savaşı ve Fransa-Prusya Savaşı hakkında çalışmalar yapmıştır. I. William, Moltke’nin başarılarını onurlandırmak için 24 Mayıs 1874’te kendisine Pour le Merite sivil sınıfını verdi.
1874 ve 1881 yılları arasında Genelkurmay tarafından hazırlanan Fransa-Prusya Savaşı’nın resmi tarihinin çalışmalarında da bulunmuştur. Savaştan sonra ulusal kahraman haline gelen Moltke’nin elliden fazla anıtı dikilmiştir.
1888 yılında Genelkurmay Başkanlığından istifa eden Moltke’nin yerine Alfred von Waldersee geçti. Moltke’nin 26 Ekim 1890’daki 90. doğum günü ulusal bayram ilan edilmiştir. Kısa bir hastalıktan sonra da 24 Nisan 1891’de Berlin’deki evinde hayatını kaybetmiştir.
KAYNAKÇA
Martin van Creveld. The Art of War: War and Military Thought, Cassell, London, 2000
Barry, Quintin. Moltke and His Generals: A Study in Leadership (Helion, 2015)
Bucholz, Arden. Moltke and the German Wars, 1864–1871, Palgrave Macmillan, 2001. 1991.
Bucholz, Arden. Moltke, Schlieffen and Prussian War Planning. Berg Publishers, 1991.
Craig, Gordon. The Battle of Königgrätz. Lippincott, 1964
Helmuth Von Moltke, Moltke’nin Türkiye Mektupları.2017.
Comments